4 Eylül 2010 Cumartesi

Tanri'nin Dogum Gunu (Janmastami)

Janmastami, inanc ve hayatin tum konularinda en buyuk otorite Vedalara gore, Tanrinin Yuce Zati, Rab Sri Krishna’nin gorunum gunu kutlanmasidir. Yaklasik bes bin yil once Tanri Dvapara Cagi’nin sonuna dogru, Hindistan, Mathura’da bu dunyaya geldi. Anne Devaki’nin sekisinci oglu olarak dogan Tanri ozellikle Kendi adananlarini kurtarmak icin geldi. Tanri ebedidir. Bu yuzden kural olarak dogmaz. O yuzden Krishna’nin dogum gununden Kendisinin gozukme gunu olarak soz edilir.

“Benim sevgili Tanrim, cok muhtesem ki Sen Devaki’nin rahminde belirdin cunku yaratim da o sekilde yapildi. Sen Maha-Vishnu olarak Nedensel-Okyanusta yatiyordun ve Senin nefesin ile sayisiz evrenler var oldu.” (Vasudeva Krishna’ya konusuyor)

Adananlari O’nu her zaman dusunmeyi ve O’nun yaptigi eylemleri(eglenceleri) hatirlamayi sevdigi icin Tanri’nin gorunus gunu onlar tarafindan kutlanir. Bizim dogum gunleri, yil donumleri ve diger tatillerini kutlamamiz gibi ayni sekilde adananlar Tanriyla ilgisi olan olaylarin yil donumunu kutlarlar. Rab Krishna Bhagavad-gita’da Kendi adananlarini korumak ve inancsal prensipleri tekrar olusturmak icin zaman zaman dunyaya geldigini ilan eder:
“Ben hem iyileri kurtarmak hem kotuleri yok etmek hem de inancsal prensipleri tekrar kurmak icin milenyum arkasi milenyum Bizzat beliririm.” (Bhagavat-gita)

Krishna’na dunyaya gelecegi zaman buyuk bir imparator olarak taninmis olan Kamsa isminde bir kral vardi. Kendisinin gucunden dolayi herkes ondan korkarak yasadi. Iblis tabiyatli Kamsa, Devaki’nin sekizinci oglu tarafindan oldurulecegi kehanetinden dolayi kendi kiz kardesi Devaki ve kocasi Vasudeva’yi hapise atti. Devaki cocuklarini dogurdukca Kamsa onlari tas duvara firlatarak teker teker acimasizca katletti. Bu sekilde endiseyle Devaki’nin sekizinci oglunun dogumuna hazirlandi. Krishna bu zor durumu gorerek Devaki ve Vasudeva’yi kurtarmak ve kehaneti yerine getirmek icin Devaki’nin rahminde belirmeye karar verdi. Yaritanrilar tarafindan Kendisi icin yapilan dualarda sonra Devaki, o zaman Kendisinin dort kollu olan Narayana veya Vishnu formunda beliren Krishna’yi, dunyaya getirdi.

Vasudeva, nilufer cicegi yapraklari tenindeki dork kollu ve gogsunde shrivatsa isareti olan cocugu gorur gormez, Kendisine sevgi ve saygiyla hitap etti ve soyle soyledi: ‘Senin medeniyetsiz Kamsa ve onu izleyenleri oldurmek icin belirdigini anliyorum. Fakat bunu bildigi icin o daha once senin agabeylerini oldurdu. Simdi senin dogum haberini bekliyor. Bunu duyar duymaz Seni oldurmek icin her cesit silahla aninda harekete gececek.’ Devaki de soyle haykirdi: ‘Benim agabeyim Kamsa’dan tek korkum Senin belirisindir. Benim Rab’bim Madhusudana Krishna, Kamsa Senin hali hazirda dogmus oldugunu biliyor. Bundan dolayi Vishnu’nun dort sembolune sahip olan Senin Lortlugunun bu dort kollu formunu saklamani Senden rica ediyorum. Benim sevgili Rab’bim, kozmik belirisin sonunda Sen tum evreni kendi karninin icine koydun; hala Kendi alasimsiz merhametinle benim rahmimde belirdin. Ben Senin sadece Kendi adananlarini hosnut etmek icin siradan insanlarin etkinlilerini taklit ediyor olmana sasiyorum.’

Bu yalvarmalara Krishna cevap verdi ve soyle soyledi: ‘Sevgili annem, daha once senin tarafindan Benim senin cocugun olmam icin Bana dua edilerek tapinildi: senin duan yerine geldi, nitekim ben senin oglun olarak dogdum. Senin Benim icin endiselendigini ve Kamsa’dan korktugunu biliyorum. Bundan dolayi Beni hemen Gokula goturmeni ve Yashoda’dan dogmus olan kiz cocugu ile degis tokus etmeni sana emrediyorum.’ Bunu soyler soylemez Vasudeva bebeyi alarak ayni gece disari cikti; Mathura’nin kapilarinda dolasmakta olan tum nobetciler Yogamaya tarafindan buyulendiginden dolayi Vasudeva’nin yoluna engel olmadilar. Kucuk cocugu gecenin bulutlarindan yagan sanak yagmurundan korumak icin, sinirsiz vantuzlu yilan Ananta Sesha Naga -evrenin destekleyicisi- Vasudeva’yi izledi ve vantuzlarini onlarin basinin ustunde tutu. Vasudeva bebek Krishna kucaginda derin ve sayisiz tehlikeli girdaplarla dolu Yamuna nehrini gecerken su sakinlesti ve Vasudeva’nin yolunu kolaylastirdi. Kiyida Kamsa’ya vergi vermek icin gelmis olan Nanda ve digerlerini gordu. Ayni anda Yashoda da kendi kizi olarak dunyaya gelen ve Vasudeva’nin alip onun yerine Krishna’yi koydugu Yogamaya’nin etkisi altinda idi. O cabucak eve geri dondu. Yashoda uygandiginde nilufer cicegi yapragi kadar kara bir oglan cocugu dogurmus oldugunu gordu ve ici sevincle doldu.” (Vishnu ve Bhagavata Puranalarinda yazan Krishna’nin dogum hikayesi)

“Bir cok dogum ve olumden sonra, gercekten bilgi sahibi olan kisi Benim butun nedenlerin nedeni ve bunlarin tumu oldugumu bilerek Bana teslim olur.” (Rab Krishna, Bhagavad-gita, 7.19)

Su soru akla gelebilir: Sri Krishna dogar, faaliyetler yapar ve bedenini terk ederse nasil olurda O’nun formu ebedi olabilir?

Sri Krishna’nin formu sac-cid-ananda—sonsuz, bilgiyle dolu ve eksiksiz mutluluktur. O’nun dogumu, faaliyetleri ve vucudunu terk etmesinin siradan maddeyle hic bir baglantisi yoktur.

Ayrica Rab Krishna Bhagavad-gita’da soyle soyler: “O Arjuna! Benim dogum ve aktivitelerim transandantaldir. Bu hakikati bilen kisi mevcut bedenini terk ettiken sonra baska bir dogum almaz. Kesinlikle Bana erisir.”

Maddi dunya prakrti (maddi doga) tarafindan yaratilmistir. Dolayisiyla Sri Bhagavan’in dogum ve eylemleri aprakrta (transandantal) ve maddi doganin otesinde oldugundan nitya yani ebedidir.

O zaman neden Vedik kitaplar ve Mahabharata’da boyle aciklamalar yapilmistir?
Sonsuz gercegi aciklayan tanimlar kelimelerin otesindedir. Saf bir ruh manevi yonden Sri Krishna’nin transandantal formunu ve mesgalelerini gorur, ama o ayni yuce gercegi kelimelerle acikladiginda bu tanimlar sadece siradan dunyevi bir tarih gibi gorunurler. Kutsal kitaplarin ozunu cikarmaya uygun olanlar Krishna’nin mesgalelerini olduklari gibi gorurler. Ancak, sıradan dunyevi zekaya sahip olan insanlar bu aciklamalari duydugunda, bunlari farkli sekillerde yorumlar.

Turkceye ceviren: Savitri dasi (Ankara dogumlu olup alti senedir Hindistan’da yasamakta ve Hint-Veda Felsefe ve Biliminde doktorasini yapmaktadir.)

www.purebhakti.com

http://www.facebook.com/group.php?gid=22146943040&ref=search&sid=627819314.1552790480..1
in

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder